Bakan Soylu, açıklamasında şu ifadelerde bulundu:
“Türkiye bir afet bölgesidir. Yangınlarla sellerle ve depremlerle hatta kışın çığ ve heylanlarla sürekli olarak karşı karşıya geleceğiz.
Bunun için geçen yılı Türkiye afet eğitim yılı ilan ettik.
Bu yıl 54302 tatbikat yaptık ve Orman Bakanlığımız ilk kez eş güdümlü 5 ilde ortak tatbikat yaptık.
2022 yılının başından buyana Türkiye’de geçen yıl yaşanan hadiselere yönelik adım attık, orman yangınların müdahalelerini güncelledik.
Bütün kurumlarımızda hangi adımları eş güdüm içinde nasıl haraket edeceğini planladık, değerlendirdik.
AFAD, Orman Bakanlığı ve diğer tüm kurumlarımızın yani Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tüm helikopterlerinden tutun jandarmanın yaklaşık 12 helikopterine kadar ilave Polis helikopterlerine kadar ve burada kiralanan helikopter sayısından bir operasyon birimlerine kadar her biri teker teker değerlendirildi ortaya konuldu.
Sayın Bakanım konuşmasında sürekli olarak akredite edilmiş Sivil Toplum Kuruluşu diyor. Türkiye’de bundan 2 yıl önce 3 yıl önce 5 yıl önce böyle bir deyim yok. Tamamen hem orman yangınında eğitim almış yani depremlerde eğitim almış yani selde eğitim almış bütün kurumlarımızda eşgüdümlü içerisinde çalışabilecek ve bu zannediyorum 26 sivil toplum kuruluş var.
Yangın alanlarına sivil vatandaşları sokmadık.
Burada bir ihtiyac var sivil vatandaşlarımız değil gruplarımız sağlayacaktır.
Bizim beslenme ihtiyacımızı gideren bizim 15 çalışma grubumuz var.
Şu anda toplam 23 üzerinde çalışma grubumuz.
Eğer bir beslenme ihtiyacı olacak bir yemek takdim edecek olacaksa onun yapması gereken Kızılay gurubudur.
Bu yangına ilk dakikalarda dünya standartlarının çok üzerinde hemen müdahale etmişlerdir hem helikopterle hem havadan hem karadan müdahale etmişlerdi.
Yani teyakkuz halinde bir teşkilatımız teyakkuz halinde bir eşgüdüm içerisinde çalışmamız olduğunu buradan söylemek isterim.
Devletin bütün kurumları burada hazırdır; Emniyetimiz hazır, jandarmamız hazır Türk Silahlı kuvvetlerimiz hazır ve Orman Bakanlığı’nın yangın söndürmede kullandığı uçaklar ve helikopterler hazır hep birlikte eşgüdüm içerisinde bunu sağlamış ve gerçekleştirmişlerdir.
Elbette insan canına bir şey olmadı. Allah’a hamd olsun ama ciğerlerimiz yandı. İçerisinde hayvanlarımız yandılar onları kaybettik üzüntü içerisindeyiz.
Yangının 86-87 saati oldu biz burdayız . Bu bizim görevimiz burada olmak zorundayız. Biz buradayken aynı anda yurt dışından gelen meslektaşlarımız ve güncel işlerimizi yürütmek zorundayız. Toplam 7-8 saatlik süredir ki bunları yapmak zorundayız.
Türkiye de muhalefet böyle yapılmamalıdır. İnsani bir durumdur. Meclisden çıkıp da uçak, helikopter yok gibi ifadeleri kullanmak doğru değildir. Kaldı ki geçmişte bu görevlerde olmuş insanların söylemesi doğru değildir. Ayıptır. İnsanlığa da yakışmaz.
Kar yağar sel olur bize laf söyleyenler başka yerlerde olur bize gelince; yalan ve iftira üzerine siyaset yapılmamalıdır.
Geçmişte hiç böyle değildi. Bu ayıp bir şeydir. Bir orman yangınında bir siyasi muhalefet geldiği zaman toplum tahrik etmezdi. Arkadaşlar geçmiş olsun yapabileceğimiz bir şey var mı deyip dönerlerdi. Ama maalesef üzüm üzüme baka baka kararır. Yani yalan ve iftiradan kaynaklanan bir siyaseti belki de hiç siyaset üzerine yapılması gereken bir alana da taşımak dogru değildir. Türkiye’de siyaseti de muhalefeti de niteliksiz bir hale getirmek için çaba sarf ediyorlar.
Böyle siyasi muhalefet olarak Türkiye’de bulunması şu orman yangınları kadar tehlikeli bir durumdur.
Jandarma helikopterlerinin Türk Silahlı Kuvvetleri yani bizim devlet hava araçlarımızın çoğu gece görüşlüdür.
Biz Türkiye’de gece yangın söndürebilen hava aracı kullandık mı? Evet geçen sene bunun deneyimledik.
Herkes kendi işini yapsın! Buna bir belediye başkan yardımcısı veya bir belediye başkanı karışırsa artık tuz kokmuş demektir. Sen çöpünü toplamakla mükellefsin. Sen imar varsa onu yapmakla doğru yapmakla mükellefsin.
Sen gece görüşlü hava araçları hakkında laf söylüyorsan haddini aşıyorsundur! Herkes sorumluluk sahibi herkes işine odaklanmalıdır.
Şuan elimizde gece yangın söndüren helikopteri vardır.”